Her geçen gün büyümeye devam eden bir kavram olarak karşımıza çıkan lojistiği, tek başına sadece ‘‘eşya ve/veya belgelerin bir kanal aracılığı ile bir yerden bir yere taşınması ve depolanması’’ olarak görmek lojistik sektörüne biraz haksızlık olur. Yapısı gereği bünyesinde barındırmak zorunda olduğu birden fazla alana sahip olan lojistik aslında bir disiplinler koordinesidir.
Son kullanıcı olarak internet üzerinden verdiğimiz sipariş en geç 3 iş günü içinde kapımızda oluyor. Peki bunu sağlayan şey sadece bir transfer olarak görülebilir mi? Ya da biraz daha iş dünyası perspektifinden bakarsak ne olur? Almanya’da ithal ürünler satan bir mağaza, toplu halde Türkiye’den bebek kıyafeti satın alıyor. Bu noktada konteynırlar söz konusu. Sayılması, yüklenmesi, transferi, gümrüğü, teslim noktası derken tek bir güzergahta dikkat edilmesi gereken onlarca noktayla karşılaşıyoruz.
Lojistik kavramı ikinci dünya savaşına kadar askeri bir alan olarak karşımıza çıkarken, işler ikinci dünya savaşından sonra farklılaşıyor. Sivil hayatın bir parçası olmaya başlayan bu kavram teknolojiyle eş zamanlı olarak büyük gelişmeler kaydetti. Hatta öyle ki son on yılda, elli yıllık bir süreçte kat ettiği yoldan daha fazlasına ulaştı.
Gelişen teknoloji tüketicinin çok daha bilinçli hale gelmesini sağladı. Bu durumda da tüketiciye verilen hizmetler kendini sürekli geliştirerek zamanın ihtiyaçlarına göre şekil almak zorunda kaldı. Gelişen bu hizmet anlayışı lojistik özelinde yeni bir kavram geliştirdi.
Yedi D’ler Nedir?
Lojistik faaliyetinin asıl amacı, bir üreticinin ya da işletmenin müşterisinin istekleri / talepleri doğrultusunda ürünlerini; doğru yer ve doğru zamanda, mümkün olan en uygun maliyet ve uygun kalitede bulunduracağını garantilemektir. Bu amaç da bizi yedi D’ler olarak tanımlanan açıklamaya götürüyor:
-
Doğru malzemenin,
-
Doğru miktarda,
-
Doğru koşullarda,
-
Doğru yerde,
-
Doğru zamanda,
-
Doğru tüketiciye,
-
Doğru fiyatla ulaşması.
Lojistiğin bu yedi doğrusunda yer ve zaman kavramları vurgulanır. Bütün kayıtların doğru bir biçimde tutulabilmesi için, işletmelerin lojistiğin bu yedi doğrusuna uyması gerekir. Yedi doğrunun her bir adımının tam yapılması halinde üretimden sonraki kısımda müşteriye aktarılan bilgi iyileşir ve bunun sonucu olarak müşteri memnuniyeti daha fazla kazanılmış olur.
Global Dünyada Başarı Sağlamak
Teknolojinin getirilerinden biri de dünyamızın küreselleşmesi. Hız her şeyden önce gelmeye başladı. Tek bir tıkla dünyanın öbür ucunda neler olup bittiğini öğrenebilmemizin yanı sıra artık son kullanıcılar olarak bile istediğimiz her yerden, istediğimiz her zaman, istediğimiz herhangi bir şeyi sipariş edebiliyoruz. Bunun için önceden fiziksel olarak bir yerden başka bir yere gitmeye ya da ürünü görmeden almaya çalışırken bugün her şey mobil olarak cebimize sığıyor. Evet, kocaman bir dünyayı artık cep telefonlarımızdan idare edebiliyoruz. O el yapımı kedi evini çok mu beğendin? Birkaç dakika içinde Meksika’dan Hollanda’ya sipariş verebilirsin! İşte bu kadar. Böyle bir küreselleşme, işletmelerin rekabetini artırdı. Hızlı alışveriş yapabilen tüketici aynı hızla yorum da yapabiliyordu. Memnuniyetini ya da tam tersi memnuniyetsizliğini hemen yazıya döküyor ve aldığı hizmeti yorum olarak değerlendiriyordu. Bu yorumların herkes tarafından görülüyor olması zaman geçtikçe tüketicilerin daha fazla bilinçlenmesine yol açtı. Ürünün kalitesinden paketlenmesine, kullanım rahatlığından eline ulaşma sürecine kadar her şeyi değerlendirme yetkisine sahip olan müşteriyi memnun etmek artık eskisi kadar kolay değildi. Küreselleşen dünyanın artırdığı rekabet ortamı dolayısıyla işletmeler, ürün ve hizmetlerinde mükemmel olmak zorunda kaldılar. Tam olarak bu sebeplerle işletmeler, ürün ve hizmet kaliteleri ile üretim süreçlerine çok daha fazla dikkat etmeye odaklandılar. Lojistik firmaları ise bu noktada devreye girdi. Üreticinin ve/veya işletmenin sadece ürününe ya da hizmetine odaklanmasını sağlayan lojistik firmaları tedarik zincirindeki tüm lojistik faaliyetleri tek bir sorumlu firmada toplar. Lojistik, günümüzde işletmelerin rekabette avantaj sağlamasına yardımcı olan, işletmenin başarı performansında doğrudan etkisi olan ve bu neden dolayısıyla da etkin ve doğru şekilde yönetilmesi gereken bir organizasyon bütünüdür.
Lojistik Yönetimi ve Ortaya Çıkış Serüveni
Artık söz konusu olan tam anlamıyla başarı sağlayamayan işletmelerin geleceklerinin parlak olmaması. Bu işletmeler içine lojistik firmaları da dahil edilebilir. Çünkü sadece üretici ile tüketici arasındaki en doğru aktarımı sağlayabilen, bu konuda en yüksek performansla aktif kalabilen lojistik firmaları kendilerini yarına taşıyabilir.
Lojistiğin tüm aşamaları göz önüne alındığında, lojistik faaliyetinin süreçleri epey karmaşıktır. Lojistik sektöründe faaliyetleri yürütebilmek için doğru teknik, doğru araç ve doğru yöntemler kullanmayı bilmek gerekir. Bu faaliyetlerin doğru ve hızlı olarak yürütülmesi rekabet arttıkça her geçen gün elzem bir durum haline geliyor üstelik. Bu durumda da yeni bir disiplinle karşımıza çıkıyor lojistik dünyası: Lojistik Yönetimi.
Lojistik yönetimi kavramı; hammaddelerin, süreçteki envanterin ve tamamlanmış ürünlerin üretim yerlerinden tüketicilere doğru etkili ve verimli bir şekilde akışını sağlayan zorunlu faaliyetlerin bütünleştirilmesi olarak tanımlanmaktadır (Kayabaşı, 2010: 94). Akademik olarak alıntıladığımız bu tanım, süreci en doğru anlatan tabirlerden biridir. Lojistik yönetiminin başarılı olması demek, lojistik faaliyetinin başarıya ulaşması demektir. Başarılı bir lojistik yönetimi ise insan, teknoloji ve süreç kavramlarının tamamını tek bir potada toplayan, ölçülebilir verilere odaklanan eksiksiz bir çözüm süreci gerektirir. Bu çözüm süreci elementleri olan insan, teknoloji ve süreçleri ayrı ayrı değerlendirelim:
-
İnsan: Çalışan hedeflerinin temel performans belirtileriyle ilişkilendirilmesi ve bu konularda eğitimlerin sağlanması, üst yönetimin desteğinin alınması iyi bir lojistik yönetiminin temel üç ayağından biridir.
-
Teknoloji: Başarılı yönetim sürecinin en büyük paydalarından birini teknoloji ayağı oluşturur. Optimize edilmiş ve birbiriyle entegre edilmiş teknolojik sistemler ve alt yapılar günümüz lojistik firmalarının en büyük rekabet konusunu oluşturur.
-
Süreç: Etkili bir lojistik yönetiminde doğru yönetilmesi her şeyi etkileyecek olan süreçtir. Doğru bir süreç yönetiminin yapılabilmesi için optimize edilmesi gerekir. İş süreçlerinin, her günün getirisi olan ihtiyacı doğru anlayabilmesi ve ona uygun çözüm üretmesi, sürecin maliyetinin minimuma indirgenebilmesi; sürecin kalitesi, esnekliği ve verimliliğinin artmasını sağlayacak öğelerdir.
Tedarik zinciri yönetimi profesyonelleri konseyi (Council of supply chain management professionals (CSCMP) ise lojistik yönetimini şöyle tanımlıyorlar: “Müşteri gereksinmelerini karşılamak üzere, üretim noktası ve tüketim noktaları arasındaki mal, hizmet ve ilgili bilgilerin ileri ve geri yöndeki akışları ile depolanmalarının etkin ve verimli bir şekilde planlanması, uygulanması ve kontrolünü kapsayan tedarik zinciri süreci aşamasıdır.”
Lojistik faaliyetinin sunduğu hizmetin tamamlanma sürecinde, lojistik yönetiminin başarılı bir şekilde yönetilebilmesinde en önemli adımlardan biri şudur: bütün dokümantasyona tam kapsamlı ve mümkün olan en hızlı erişimin sağlanması. Bu sağlanırken asla göz ardı edilemeyecek bir unsur daha bulunur: Müşteri gizliliğinin güvenliği. Dokümantasyona hızlı ve kapsamlı ulaşım sırasında gizli bilginin güvenliğinin en küçük bir ihlalinin gerçekleşmemesi gereklidir. Bu bilgileri korumak yasal düzenlemelerle tam güvence altına alınmalıdır.
Yarına kalmak isteyen lojistik firmaları için literatürdeki birtakım önermeleri yazımıza taşımış olduk. Günün koşullarına uyum sağlamak sadece lojistik firmaları için değil aslında yarına adını taşımayı hedefleyen her işletme için bir zorunluluk.